Basitçe yaptığımız eylemlerin sonuçlarının her zaman bizi bulacağını ve karşılığı olumlu olumsuz, hatırladığımız ya da hatırlamadığımız yaşamlarda etkileyeceğini söyler.
Ruhlar Dünya ya deneyim yaşamaya gelir. Burada elde edebildikleri deneyimi bir ömür için yeterli olmayabilir. Bizim sınırlı zihin algımızda sınırlı zamanımızda ruh doyuma büyük ihtimal ulaşamayacaktır. Tanrı eğer varsa bu sınırlar neden olsun ki? O zaman gücü sınırlanan Tanrı nasıl bir Tanrı olurdu? Karma sana imkanları, ihtimalleri sonuna kadar açar; Açmalıdır ki senin ruhun tekamül edebilsin.
Sebep ve Sonuç: Her eylem bir sonuca yol açar. İyi niyetle yapılan olumlu eylemler pozitif sonuçlar doğururken, kötü niyetle yapılan olumsuz eylemler negatif sonuçlar yaratır. Bu sonuçlar hemen ortaya çıkabileceği gibi, kişinin gelecekteki yaşamında veya sonraki enkarnasyonlarında da etkisini gösterebilir.
Eylemin Sorumluluğu: Karma, kişinin kendi eylemlerinden sorumlu olduğu fikrine dayanır. Kimse başka birinin karmasını yaşayamaz, bu yüzden her birey kendi kaderinin mimarıdır.
Yinelenen Döngü (Samsara): Karma, Hinduizm, Budizm, Jainizm gibi doğu öğretilerinde, ruhun yeniden doğuş döngüsüyle (samsara) yakından ilişkilidir. İyi bir karma bir sonraki yaşamda daha olumlu bir deneyim sağlarken, kötü bir karma olumsuz bir yaşam deneyimi yaratabilir.
Karma, sadece yaptığımız şeylerin değil, aynı zamanda niyetlerimizin ve düşüncelerimizin de sonuçlar doğurduğunu belirtir. Bu nedenle, kişinin kendini sürekli olarak geliştirmesi ve başkalarına karşı sevgi, merhamet ve adaletle davranması gerektiğini vurgular.
Günümüzde karma, manevi bir kavramın ötesinde, günlük hayatın etik bir rehberi olarak da görülür. Örneğin, “Ne ekersen, onu biçersin” sözü, Batı kültüründe karmanın daha basit bir ifadesi olarak yorumlanabilir.
